Karga yumurtası, koca bir dilim pizzadan bile güzeldir.
Bu ayki film yolculuğumuzda Güney Asya’ya kanat çırpıyoruz, zeytin gözlü, sevimli çocukların memleketi Hindistan’a. Hint filmleri ülkemizde ve dünyada büyük bir beğeniyle izleniyor. Çoğu kişiye sorsanız en az beş Hint filmini duraksamadan sıralayabilir. Ben de Hint yönetmen ve senaristlerin, oyuncuların, hayatı sinemaya taşıma çabalarından bahsetmeye, üzerinde düşünmeye, konuşmaya değer buluyorum, gerçekten çok iyi işler ortaya çıkarıyorlar. Bu alanda en çok bilinen isimlerden birisi olan Aamir Khan’ın filmlerinin, o neredeyse filmin bir saatini kapsayan şarkılı danslı bölümlerinin aksine – ki ben o bölümlere bayılıyorum – değişik tarzda yapılmış bir film üzerine bir şeyler söyleyeceğim şimdi: Kaakkaa Muttai, The Crow’s Egg, Karga Yumurtası.
Yönetmen koltuğunda, Tamil filmlerinde görüntü asistanı olarak göreve başlamış, daha sonra kendi filmini çekmiş olan başarılı insan M. Manikandan’ı görüyoruz. Manikandan, polis memuru bir babanın oğlu olarak Tamil, Nadu’da dünyaya gelmiş, eğitim hayatı boyunca birçok okul değiştirmiştir. Bunun sebebi babasının tayininin pek çok farklı şehre çıkmasıdır. Üniversitede otomobil mühendisliğini okumuş ve başarıyla tamamlamıştır. Daha sonra fotoğraf çekmeye bir ilgisi olduğunu fark etmiş ve düğün fotoğrafçılığına merak salmış. İşte yönetmenliğe giden serüveni bu şekilde başlamış diyebiliriz.
Kamera karşısına ilk olarak Wind (2010) kısa filmiyle geçmiştir. Daha sonra da ilk uzun metraj çalışması Karga Yumurtası (2014) ile içindeki cevheri ortaya çıkarmıştır. Film imdb’de 8.6 olarak derecelendirilmiş ve birçok ödüle layık görülmüştür. Bu ödülleri sıralayacak olursak;
- En iyi çocuk filmi Ulusal Film Ödülü
- Los Angales Hint Film Festivali’nde en iyi film ödülü
- Tamil, Filmfare en iyi yönetmen ödülü
- Toronto Film Festivali en iyi çocuk filmi ve en iyi çocuk oyuncu ödülü
Filmin detaylarına inmeden evvel, Hint Sineması üzerinde biraz daha konuşmalıyız diye düşünüyorum. Genellikle Hindistan’da yapılan filmlerin hepsi Bollywood yapımı zannedilir. Fakat Karga Yumurtası bir Kollywood filmi, yani Güney Hindistan’da yaşayan Tamil kabilesinin oluşturdukları filmlerden. Zaten yönetmenimizin Tamil’de doğmuş olmasından bunu anlayabilirsiniz.
Hindistan’da birçok yerel prodüksiyon vardır. Bunlardan en çok bilinenleri, Bollywood, Kollywood ve Tollywood olmak üzere sıralanır. Bu prodüksiyonlardaki farklılıkların sebebi de bahsettiğimiz gibi yerel farklılıklar, üslup farklılıkları, her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır meselesine dair konular. Bollywood’da filmin çok büyük kısımlarında müzikler, danslar görürken Kollywood’da bunlara daha az rastlarsınız, daha çok diyalog, daha derin düşünsel sahneler gibi bazı farklılıklar da vardır. Kollywood, Tamil Sineması tarınfan yönlendirilir. Yani bu iki isim birbirini karşılar. Hindistan’da ayakta kalan en eski stüdyo olan AVM stüdyosu bu sinemaya aittir.
Tüm bunlardan kısaca bahsettikten sonra artık filmimize odaklanabiliriz.
Filmin oyuncu kadrosunda, Babu Antonyi Iyshwarya Rajesh, Joe Malloori, Krishnamoorthy, T.R Silambarasan gibi isimleri görüyoruz. Hemen bu noktada filmin fragmanını izlemenizde fayda görüyorum.
Kahramanlarımız, Periya ve Chinna, Hindistan’ın varoşlarında annesi ve büyükannesiyle beraber yaşayan iki kardeştir. Babaları hapiste olduğu için, tren yolunda düşen kömürleri toplayıp satarak geçinmeye çalışırlar. Maddi imkansızlıklardan dolayı okuldan da ayrılmışlardır. Evlerinden biraz ilerde boş bir arazide karga yumurtalarını büyük bir kurnazlıkla çalmayı başarıp her gün protein almak için içtiklerinden dolayı, mahallede ‘büyük ve küçük karga yumurtası’ lakaplarıyla anılmaya başlanmışlardır. Ta ki o boş arazide inşaat başlayana kadar. İki kardeş buna oldukça üzülürler. Ama asıl hikaye şimdi başlamaktadır, inşaat bittiğinde oraya kurulan pizzacı bütün hayatlarını alt üst edecektir. Bir dilim pizza almak için bile yeterli paraları yoktur. Fakat o pizzadan yemeyi çok isterler. Hayatlarında pizza yememiş çocuklar olduğu gerçeği içinizi biraz burkacak bu noktada.
Malumunuz Hindistan’daki insanlar arasında maddi olarak çok net bir çizgi vardır. Filmde bu netlik öyle vurgulanmış ki, bunu en somut haliyle görmek mümkün; varoş mahalleyi zenginlerin olduğu mahalleden ayıran demir bir setle. Hindistan’ın dini geleneğinde büyük bir yeri olan kast sisteminin kokusu buram buram gelir filmi izlerken burnunuza. Yani alt seviyelerdeki bir Hintli ne yaparsa yapsın üst seviyeye kabul edilemez.
Filmde çocukların bir şeyi istediklerinde ona ulaşmak için ellerinden gelen her şeyi büyük bir istekle yapabildiklerini görüyoruz. Bu yetenek bütün insanlar doğunca onlarda vardır, büyüdükçe azalır, bazı insanlar bunu korumayı yitirmemeyi iyi bilirler, işte o insanlar aramızdaki şanslılar bence.
Bize ait olmayan şeylerin, yani dinimize, örfümüze, geleneklerimize, kültürümüze ait olmayanların kapitalist dünya düzeni gereği çok güzel ve sahip olmamız gereken şeylermiş gibi gösterilmesi ve bunun sonuncunda ya isteyerek ya da kazara o şeylere ulaştığımızda aslında bizi mutlu etmediğini, etmeyeceğini anlatması açısından Karga Yumurtası filmini çok değerli buluyorum.
Çocuklara ufak yaşlardan itibaren, asıl mutluluğun ne olduğunu anlatabilirsek, ulaşması zorunlu gösterilen şeylere heves etmezler, asıl ulaşması gereken şeylerin ne olduğunu bilirler ve mutlu bir hayat geçirirler belki. Ama ben yine de isterim ki dünyanın herhangi bir yerinde bir çocuğun canı pizza çektiğinde buna ulaşabilsin.
İyi seyirler.
