Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd-ü senâlar olsun. Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e (s.a.v.) ve onun âline, ilminin kuşattığı, meleklerin şahit olduğu şeyler sayısınca, Allah’ın mülkü devam ettikçe devam edecek olan salâtla, salât eyle.

Künyesi Ebû Kâsım olan Abdülkerim (rah.) müellifi olduğu Küşeyrî Risâlesi’nde şöyle buyurmaktadır:

“Sehl b. İbrahim şöyle anlatıyor:

İbrahim b. Edhem’le dost idik. Bir keresinde ben hasta oldum. O, elindeki bütün her şeyi benim için harcadı. Sonra iştahım açıldı. Tekrar yiyecek bir şeyler istedim. Eşeğini satarak parasını, istediklerimi almak için harcadı. Biraz iyileşmeye başlayınca:

– Ey İbrahim, eşek nerede? diye sordum. İbrahim b. Edhem:
– Sattık, dedi.
– Peki ama şimdi ben neye bineceğim? diye sordum.
– Sırtıma, kardeşim! dedi ve beni üç konak sırtında taşıdı.”

Ferîdüddin Attâr, müellifi olduğu Tezkiretü’l-Evliyâ adlı eserinde, Bâyezid-i Bistamî (k.s.) kiminle dost olunmasının gerektiğini anlatmaktadır.
Bir gün Bâyezid-i Bistamî’ye (k.s.) kimle sohbet edelim diye sormuşlar. Bâyezid-i Bistamî (k.s.) şöyle buyurmuştur:

“Hastalandığın zaman seni ziyarete gelen, suç işlediğin zaman nedametini kabul edip, seni affeden ve her şeyini kendisiyle paylaştığın, sırdaş edindiğin kimseyle dost ol!”

Kaynak:
– Ahiret Azığı – Erkam Yayınları, 2005