Her ne kadar Roma İmparatoru Julius Caesar milattan önce 46 yılında takvimin başlangıcı Ocak ayı olarak ilan ettiyse de, 16.yüzyılın ortalarına kadar Avrupa’da yeni yıl geleneksel olarak, bahar aylarının başlangıç tarihi olarak da kabul edilen, Mart ayının 25’inde başlardı.

1546 yılında Fransa Kralı IX. Charles, takvimi değiştirerek yıl başlangıcını Ocak ayının birinci gününe aldı. O zamanki iletişim şartlarında bazı insanların bundan haberi olmadı, bazıları ise bu kararı protesto etmek amacıyla eski adetlerine devam ettiler. 1 Nisan’da partiler düzenlendiler, birbirilerine hediyeler verdiler.

Diğerleri ise bunları Nisan aptalları olarak nitelendirip bu güne “Bütün Aptalların Günü” adını verdiler. Bu günde diğerlerine sürpriz hediyeler verdiler, yapılmayacak bir partiye davet ettiler, gerçek olması mümkün olmayan haberler ürettiler.

Yıllar sonra takvimin ayları yerine oturup, Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışınca Fransızlar 1 Nisan gününü kendi kültürlerinin bir parçası olarak görmeye başladı. Âdeti gittikçe süsleyerek, zenginleştirerek ve yaygınlaştırarak devam ettirdiler. Bu âdetin İngiltere’ye ulaşması yaklaşık iki yüzyıl sürdü, oradan da Amerika’ya ve bütün dünyaya yayıldı.

1 Nisan şakalarının sembolünün “Nisan Balığı” olmasının nedeni ise Mart ayının sonlarına doğru, Güneş’in Balık Burcu’nu terk ediyor olmasına inanılmasıdır.

İslami olarak 1 Nisan şakasına yaklaşacak olursak eğer, Hz. Peygamber’in insanlara istemediği şekilde çağırılmasını, istemediği şakaları yapılması ve verilen ruhsatların dışında yalan söylenmesinin kesin olarak yasaklanmasından dolayı 1 Nisan âdetinin İslam kültürüyle bağdaşmadığı açıktır.